Dilediğince koş geçmişden kaçamazsın!
Doğum günümde Başak'ın aldığı hediyeydi bu kitap.Kitabın ana karakteri Esra hayatında hep heyecan isteyen, yaşadığı ilk aşk deneyiminin bitmesi ile birlikte gündelik hayatın
sıkıcılığından, toplumun baskısından, ailesinden, baskıcı yönetimden, kendisini
kuşatan her türlü otoriteden kaçmaya çabalar. Ama kendi gerçeğinin, anılarının ve
rüyalarının tuzağına düşer ve yatak odasında gördüğü böceği ve içinde hiç bir şey yazmayan kitabı ile sık sık şizofren hali anlatılır.
Romandaki bütün bölümlerin başına alıntılanan bir şiiriyle romana dâhil edilen
Sappho, Antik Yunan’da yaşamış, lirizmin öncülerinden sayılan bir kadın şair.
Sappho şiirleriyle olduğu kadar özel hayatı ve yaşam felsefesiyle de kendinden
sonraki dönemlerde adından sıklıkla söz ettirmiştir. Kuyaş’ın Sappho’ya yaptığı
vurgunun nedeni ise sanırım şiirlerinden çok yaşam felsefesiyle ilgili. Sappho,
bir kadın olarak içine doğduğu baskıcı toplum yapısından kurtularak bireysel
özgürlüğüne kavuşmak, bilinciyle yeni bir yaşama geçmek, dönüşmek için mücadele
eden, otoriteye karşı bir duruş sergileyen bir şairdir. Bu yönüyle romandaki
Esra karakteriyle örtüşen Sappho, Kuyaş’ın romanda anlatmak istediklerini
desteklemek için bilhassa davet edilmiş öncelikli bir misafir gibi duruyor.
Geçmişim benim değilse geleceğim kimin ellerinde...
Yazarı hiç okumadım desem, ayıp etmiş olur muyum :( size iyi okumalar şu ifil ifil yaz günlerinde :)
YanıtlaSilbende bu kitapla tanıştım yazarıyla...bitti ve üzerine john steınbek Cennetin Doğusu 1 bitti 2 ortalandı bile:))
Sil