19 Nisan 2010

acı her değerli şeyin bedeliymiş...

insanın hayatı bazen öyle bir yere geliyor ki ne bir adım ileri gidebiliyorsun nede olduğun yerde gerçekten kalabiliyorsun...bu gerçekten lafına bastırmak isterim çünkü gerçekten gerçek olan şu ki olduğumuz an istediğimiz an değil çoğu zaman...günlük telaş içinde bir an sessizlik oluyor etrafınız kısacık tenhalaşıyor ya işte o an bırakıyor insan kendini ne işim burda diyorsun çek elini  neyin ortasındaysan oradan bırak hayat aksın sensiz ...sanki bir dişlinin en önemli çarkıymışız gibi hissedip sonra bi hiç olduğunu  farketmek ne biçim dibe vuruş...baharmış...kışmış...fark yok bazen...sanki zaman geçiyor ama sana bana değil... birileri büyüsün diye...birileri  alıştıklarından alıştırılmışlıklarından vazgeçmesin diye...senin vazgeçişlerin bir kaç damladan ibaret, susmaların inadından,sevmelerin şımarıklıgından!! birileri adını koymuş sana kabul etmek düşüyor sadece...bi ömür huzur, güven  arayan biri nasıl olurda aksi için çırpınır...gülümsemesi eksilmeyen biri nasıl başkalarını ağlatır?..biri sana en acı sözleri gülerek söylüyorsa kalbin daha az mı kırılır ?yapamadıkların yaptıklarını affettirir mi? gitsen kendinden ,kaç km uzaklaşırsın kafandaki karışıklıklardan?dilin kaç kez tam doğruyu söylerken, canımlı  saçmaladı?? veee ayagına ip bağlanmış kuş için yeni memleket mi olur?

toz bulutu yaklaşırken benim aklımı kalbimi en çokda beni bana saklayan gülüşümü çokdan sisler bulutlar aldı bile...yorgunmuyum neyim, yaşlanmışda olabilirim ...bu ruh halimle ağrıyan başımı alır sızmaya giderim....