14 Temmuz 2012

Çadırını kapan Dikili'ye koşsun hala 2 gününüz var...




Bugün tiyatro festivalinin 4. günüydü ve ben 2 gecedir sabaha kadar uyumamış ama bu öğretmenlere yaratıcı drama atölyesini kaçırmaya hiç niyeti olmayan biri olarak saati kurup yinede saatten önce kalkıp azıcık uykuyla hiç de keyifli olmayan haleti ruhiyem ile düştüm yola.Eve 5 dakika uzaklıktaki Atölye alanına giderken sahilde ki renk renk çadırları yeni uyanan tiyatro gönüllüsü gençleri görmek onlarla bir bardak çay içmek havamı bir değiştirdi bir değiştirdi anlatamam:)Sonrası sudan çıkmış balık hallerime tam örnektir önce yanlış atölye çalışmasını beklediğimizi nerdeyse yarım saat sonra uzun saçlı sürmeli gözlü gençten öğrenip doğru alana gidip hemen sandalyemizi seçtik sonra Zafer GECEGÖRÜR beyle tanışıp dün nerdeydin fırçasını şaka yollu yiyip başladık çalışmaya.Ortam uygun değildi hepimiz de biliyorduk ama olabildiğince konsantrasyonumuzu koruyup çok keyifli ve eğitici bir yaratıcı drama  çalışmaları yaptık.

Oradan çıkıp Vücut Oyunculuğu Atölyesine geçerken şöyle bir uğrayıverdik.Anas Abdul Al Samad anlatılmaz yaşanır pardon izlenir mest olunur bir atölye çalışması yaptıki onu ben anlatamam görmeniz lazım..
Tabikide her gece çeşitli tiyatro atölyelerini meydandaki alana kurulan sahnede izleme şansınada sahip oldum.Mesela Ferhan Şensoy 'un ''Nasri Hoca ile Muhalif Eşeği''oyununu ayrıca bir çok ilden gelen atölyelerin doğaçlama oyunlarını izledim.Şöylesine söyleyim yine ÇOK MESUDUM ÇOK:)))