12 Şubat 2012

pazar günü bihoşluğu.....

'yanlış bir köşesine koymuşlardı seni
oyununa geldin yaşamın'

Sabahtan tempolu ve erken başlayan gün öğleden sonra battaniye, koltuk ve kriz anı çözümü hafif kabak tatlısı birlikteliğim olarak pazar uyuşukluğuna dönüşüverdi.Dışarı çıkalım birşeyler yapalım diyen Kayra 15 derece süper gezmelik havada sayemde evde kalıp stres yaptı sonunda arkadaşını çağırıp ben bunları yazarken odasında kudurarak vicdanımın rahatlamasını sağladı sağolsun.Ayşecim Kulincimde tat vermedi uyuşuk ruhuma ''Gizli Anların Yolcusu'' ortalarına doğru sıkmaya vasatlaşmaya beklenen sürükleyiciliğinden uzaklaşmaya başladı nedense.Amaaaaa o bölüm girişlerindeki şiir dörtlükleri yok mu sırf onlar için bile okurum bu kitabı.Her bir şiir  söylemek isteyip hissedip de birleşemeyen kelimelerimizin su gibi akıcı ve kısacık cümlelerle bak böyle yazılır işte denilen cinsinden. Her şairi kıskanırım iki kelime bir araya gelince nasıl allak bullak ettirir insanı nasıl basit kelimeler bambaşka bir anlama kavuşur bu sırrı bilip beni her seferinde kalbimden vururlar.Acaba süslü ne varsa sevmem den mi bu ilgi ya da söylenemeyenleri söyleyenlere olan saygımdan mı?

'biz şimdi onunla
devrildi devrilecek bir ağacın
nice ölümlere aday
iki dalıyız'

yıllar önce bir şair arkadaşım vardı masal süslü şiirleri o zaman gri olan hayallerimi aralar beyaza çevirirdi.Zamanı yoktu şiirlerinin sevdiği vardı uzaktı adı yoktu ama ben dinlerken masalları seven büyüklerden olduğumu belkide büyümediğimi büyüyemeyeceğimi anlar şiir sesli şair yürekli arkadaşımla içtiğim kahvenin çayın tadının hep masal tadında kalacağını bilirdim...kaldı da......

'sen gidince
ne mi kalır geriye
bir tutam ay ışığı
uzanıp aldığım
gözpınarlarından'

bir kelebekli paspasa nasıl bağlanır bu konu hiç bilemiyorum neden mi çünkü onu paylaşacaktım sizlerle neyseeeeee başka sefere bu içimden ne geldiyse postu oldu idare ediverin pazar melankolikliğimi....