28 Şubat 2011

böyleyiz işte yarın giyilecek gömlekte sanki bişey eksikti uyumadan yapılıverdi

Başkalarında severim ama ben pek tercih etmem broşları nedense.Ama bu kez yarın giyilecekler hazırlanırken yapasım geldi belkide nedeni eskiyen çizmelerimden kestiğim uzun uzun havalandırıp bir işe yaramalı mutlaka dediğim kahverengi deri parçasıdır bilemiyorum:))En dıştaki kahverengi gipür (Zemin dokusu olmayan iplikten ya da ipekten örülen kabartma dantel)ortada deri çiçek ve en sonda da tülden yapılan yakma gül ...takınca daha güzel duruyor bakınca fotoğraflara pek birşeye benzemiyor sanki .


21 Şubat 2011

Parmak izinden penguen yaptınız mı?

Sulu boya ile yaptığımız parmak baskıları ve katlama tekniği ile yapılan diğer penguen çalışması...

Kuşlar için yem kutusu...

İçine buğday koyup okulun bahçesine astığımız bu yem kutusu görüldüğü üzere kraker kutusundan yaptık .Aslında süt kutusundan yapacaktık ama ben evde unutunca elimizde ne varsa onu değerlendirdik.Süt kutusuyla olan hayalim ev şeklinde olmasıydı ama kısmette bu model varmış:))

boncuk oyalı yemeni kolye...


Yemeniyi şerit şerit aynı uzunlukta kesip (4 tane) dörtlü saç örme tekniği ile ördüm saçta denendiğinde balık kılçığı deniyor sanırım...Sonrada boncuklu kenar oyasını ve çiçekleri zevkime göre ekledim.Capcanlı oldu...

20 Şubat 2011

KAYRA KUZUSU BÜYÜDÜ 8 YAŞINDA ARTIK...

Sevmelere öpmelere koklamalara doyamadığım, huzurum,kızgınlığım ,mutluluğum ,yorgunluğum ,uykusuzluğum ,nedensiz gülüşüm, içimi eritenim,üzümlüm,şımarığım,zıplayanım ,enerjisi hiç bitmeyenim beni bitirenim:)annesinin balısı canısı,lellipopu(doğru yazmasını tabiki biliyorum ) mavişi büyüdü.... şubatın muhtelif zamanlarında yapılan 3 parti ile yeni yaşına alıştıra alıştıra girdi:)))özellikle Kayrama örümcek adamlı süper bir pasta yapıp daha bir sürü sürprizlerle süper bir akşam yaratan Esra ve ailesine tekrar teşekkür etmeyi bir borç bilirim. Sanırım pastanın örümcek adamlı halini yakında onun blogunda ayrıntılarıyla görüp eminim sizde çok beğeneceksiniz ..

19 Şubat 2011

Dünü: Agios Yannis Kilisesi Bugünü: Sevim ve Necdet H. Kent Kitaplığı

Dünü: Agios Yannis Kilisesi
Patrik Teodosios zamanında İstanbul’daki Fener Rum Patrikhanesi’ne bağlanan manastırın ana kilisesi kuzeybatı kısmında bulunmaktadır. Bu Şapel de mimarisiyle manastırın vazgeçilmez bir parçasıdır. Aynı zamanda buradaki kitaplığı 1835 senesinden itibaren zenginleşmeye başlamış, dini kitaplar yanında 17. ve 18. Asrın kilise hukuku hakkındaki yayınlarıyla da ün salmıştır. 1924 yılında yaşanan mübadele (zorunlu göç) sonrası Şapel zamanla tahrip olmuştur. Şapelin batı tarafında olduğu söylenen ve büyük bir olasılıkla manastıra un sağlayan değirmenden geriye kalan ise sadece temel taşlarıydı.
Bugünü: Sevim ve Necdet H. Kent Kitaplığı
Yıllar yılı harap bir şekilde kalan değirmen ve kilise; Rahmi M. Koç’un kültür varlığı olan bu eski eserlerin kurtarılmasına yönelik girişimleri, maddi-manevi katkıları ile restore edilmiş ve böylelikle Alibey Adası 07.08.2007 tarihinde önemli bir kitaplığa kavuşturulmuştur.

Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı bünyesinde hizmet verecek olan bu kitaplığa; ilerleyen yaşı nedeni ile göz sağlığı bozulan, “Göremediğime değil, okuyamadığıma üzülüyorum.” diyen Emekli Büyükelçi Necdet H. Kent’in ve eşinin ismi verilmiştir. Necdet H. Kent’in oğlu Muhtar Kent, merhum babasından kalma bin üç yüzü aşkın kitabı bu kitaplığa bağışlamıştır.


Değirmenin giriş katında hediyelik objeler ve yörenin özel zeytinyağını bulabilir, terasın büyülü manzarası eşliğinde dinlenirken, cafe servisinden yararlanabilirsiniz.


Kitaplığa toplu taşım araçları ile ulaşabilmek için Ayvalık’tan Alibey Adası’na (Cunda Adası’na) kalkan belediye otobüsleri ve minibüsler kullanılabilir. Ayvalık İskelesinden, Alibey Adası (Cunda) İskelesine her saat başı hareket eden tekneler de bir başka ulaşım alternatifidir.


Geçen hafta sonu yaptığımız cunda gezisinde gezdiğim bu kitaplık müze için bu kaynaktan bilgi aldım:www.rmk-museum.org.tr.Bu kaynakta anlatılmayan bir konu var o kısmada ben değineyim müzenin tuvaleti:)Temizliği ayrı konu çok beğendim ama inanın sanki küçük bir müzede orada var hani boşaltım sistemime söz geçirebilseydim bu kıymetli alanı sadece gezip çıkacaktım :)))




18 Şubat 2011

renk renk yemeni fularlara devam..



Solmaz fularları böyle rengarenk yapıp bana verdikçe kendimi rengarenk bir şekerci dükkanındaymışım gibi hissediyorum her biri ayrı güzel.Nerdeyse 25 tane oldular ve zamanla size gösterilip fikirleriniz alınacak.Bu arada buğün bu fularlardan beğenip takan Neşe hanımada bu renkler çok yakıştı iyi günlerinde sağlıkla kullanır inşallah.





iki kalpten bir ayıcık nasıl yapılır


Kısaca işte böyleeeee :))))

13 Şubat 2011

Gördüm denedim...


Yarıyıl tatili süresince yoktum ailemi görmeye Ankara'ya gittim.Hani çok istediğiniz bir yere giderken yollar uzamış gibi gelir bir türlü saatler geçmezya bana da aynısı oldu ama buzlanma yüzünden kapanan yollar yüzünden iki yerde saatlerce bekledik sonra aynı nedenle geceye kaldığımız için çookk yavaş yol aldık zaten zincir takılı lastiklerle daha hızlı gidilemezdi yani uzadııııııııııııııııı gittiiiiiiiiiiiiiii yollar.Neyse ki sağ salim kavuştuk bizi merak ve endişe içinde bekleyenlere kısacası mutlu son:)Bu arada facebooktan yollardaki halimizi anlayıp merak edip dua eden tüm dostlar sağolun siz de zorluklardan kolayca sıyrılıverin inşallah!Ankaradan anlatılacak bir kaç anektod var ama sonra artık şimdi gelince yaptığım kolyeleri anlatmalıyım size.Burada görüp denemeliyim dediğim kolyeler bunlar. Adreste çok güzel kolyeler var görmelisiniz ben bir kaçını yapmaya karar verdim bile bunlar denemelik oldu.Evde bulunan kumaşlar boru gibi katlanıp iğne ile büzülüyor arasına boncuk eklenip bitiriliyor.Ben denemek için penye ip kullandım böylece arkası için ekstra bişey eklememe gerek kalmadı arkada bir düğüm ve bir fiyonkla güzel durdu.Daha uzunları da denenebilir ama ben nedense boynuma oturan kolyeleri kullanmayı daha çok seviyorum.