25 Haziran 2012

geçmişle hesaplaşmanın bir yolu yoktu.Geçmiş geçiyordu kalan sendin...


O sabah yatakta gözlerini açtığında ise kendini iyi hissetmiyordu. Bir gece önce Fırat'ı görmek dengesini altüst etmişti. Geçmişin asla sandığımız kadar uzakta kalmadığı gerçeğiyle yüzleşmek, yeteri kadar uzağa gidemediği kaygısını doğuruyordu. Yoksa yıllar geçtikçe güçleneceğine, zayıflıyor muydu insan? Olgunlaşacağına koflaşıyor, dayanıklılığını yitiriyor muydu? Öğreneceğine unutuyor, bildiklerinden şüpheye mi düşüyordu? Geride bıraktığı onca şeyden ve onca yıldan sonra böyle yaprak gibi titremek, kendini başa dönmüş gibi hissetmesine yol açıyordu. Yürümüş, yürümüş ama hiçbir yere gidememişti. Belki de dünyanın yuvarlak olması, daima başladığın yere, yani kendine döneceğin anlamına geliyordu.

Küçük bir Anadolu kasabasından İstanbul'un ışıklı gecelerine uzanan bir yolculuğun hikâyesi. Sevginin değil, mecburiyetin birlikte tuttuğu bir ailede büyüyen Narin ilk kez âşık olduğunda yolların nihayet daha büyük yollara bağlandığını, o büyük yolların da başka şehirlere, ülkelere kavuştuğunu anlar. Ve biri gittiğinde arkasında bir yol bıraktığını. Ama o yolların nefrete, ihanete de açıldığını anlaması için aradan yılların geçmesi, dostlukların sınanması, kaybedilenlerin bulunması gerekecektir.

keçe ile duvar süsü denemesi...






Bir süre önce English Home dan aldığım askı ve rafı uzun süre orda burda gezdirip sonunda duvara astım.Ama askıya ne asmalı diye hiç düşünmemiştim doğrusu sonunda çıkayım sahile bakayım yazlık açılan renk renk tezgahlara mutlaka bişeyler bulurum diye çıkıp kendimi bir üst sokakta bikini terlik şapka ve çanta almış halde buldum:))Ama çok güzellerdi napayım onları da yarın göstereyim size.Sonra sahilde tezgah tezgah gezip bi sürü şey beğenip ama bunları ben yaparım ki deyip eve geri döndüm.Aldığım keçeler nihayet işe yaradı ve evdeki bir kaç parça keçe oyuncakla birleşip renkli birer süs oldular.Daire keçenin üzerindeki yelkenliyi sahilden almıştım oraya asrın icadı silikon ile yapıştırdım.


24 Haziran 2012

ben sana benzemeyeceğim artık...


Sende yaşamak adına kiracı kaldım kendime. Eşyasız taşındığım kalbimde, bir iç güveysi gözlerim. Tam acısı geçmişti mahallemden ayrılışımın. “Ayrılıktan peydahladığım çocuğum gelecek, çık git” diyorsun. Meğer pinokyoymuş balkonların. Gidişinin bütün metrekareleri düğümlerken ömrümü, büyürken sensizlikte bedenimin yüz ölçümleri; ben sana benzemeyeceğim artık. Ben sana benzemeyeceğim…
              Abdullah Markal(Ben Sana Benzemeyeceğim Artık)

gece gece dinlemece....

''Hani bir kere unuttuğu insanı bir daha hatırlamazmış ya tanrı, getirse aklına bizi, siliyorum yaşadığınız her saniyeyi ama yine o iki gönül aşk ederse sonunuzu değiştirmiyorum dese; işte o zaman eğilirim tanrının önünde, sonu aynı olsa bile''
                                                                              
                  Çağlar Aru (Kadın,Adam ve Tanrıya Eğiliş)

ciltteki lekeler için bir deneme...kurbağa mıyım neyim:))

Benim hep sivilcelerim olmuştur olmayada devam ediyor .Ben de itiraf etmeliyim ki onlarla biraz uğraşıp onların yüzümde iz bırakıp intikam almalarına seyirci kalıyordum.Sonra Esrayla blogunun sahibi can  dost Esranın araştırmacı kişiliği ile bulduğu ablasınında kullanıp başarı sağladığı bu ARGAN YAGInı aldık.İnternette gezip durduk hangisi gerçektir falan diye  en son bunu yaşadığımız yerde bulup mest olduk.Ben her gece 2 damlayı tüm yüzüme iyice ellerimle yedirip uyuyorum.İnanın 2. günde sivilce izlerimde hafiflemeyi gördüm .Bunu saça da uygulayabiliyormuşsunuz.Onarıcı ve yenileyici özelliğe sahip olan bu ürün benim gözeneklerimide oldukça küçülttü valla sırf bu nedenle bile kullanmaya devam edebilirim.Biz 80 ml lik şişeyi 75 tl ye aldık ama siz fiyat araştırabilirsiniz.Ama unutmadan söyleyeyim ben güneş lekelerimde henüz bir azalma göremedim belki uzun süre sonra gerçekleşir(bakınız dudak üstü ve yanaklar)

17 Haziran 2012

kim hayallerini onları yok edebileceklerin ellerine teslim eder ki?

Anlaşılacağı üzere tatil moduna girilip denizin tadı çıkarılmaya başlandı ey okur:)Alınan kilocuklar azıcık verilip iç güveysinden hallice olunup ,Ankara 'dan küçük kız kardeşi gelmiş şen şakrak abla hallerine bürünüvermiştim ki olan oldu ey okur hiç bir şey sonsuza kadar iyi gitmez gitmedi de...deniz ılık...sahil şenlik...kafadan bazı dertler uzaklaştırılmış..işle ilgili belirsizlikler kaybolmuş...sağlık ala derken yine hayat ayağına ip bağlanmış kuş için yeni memleket mi olur ? olmaz!! dedirtip bildik kalp sızılarını saldı üzerime...Bir kurbağa testindeyim sanki nasıl anlatsam yada anlatamasam mutsuzluğumu hayal kırıklığıyla karışık küfürlerimi bilemiyorum.Acı çekmemiş ruhların mutluluktan ne anladığını bilmiyorum ama bu çakırkeyif günlerime yazık oldu onu söylemeliyim......

16 Haziran 2012

gece gece dinlemece...

''AŞKIN BİR YOLU VARDIR
HER YAŞTA BAŞKA TÜRLÜ GEÇİLEN
AŞKIN BİR YOLU VARDIR
HER YAŞTA BİRAZ GECİKİLEN''
                                                             Yalnız Bir Opera/Murathan Mungan 

14 Haziran 2012

yemelik değil giymelik.....


Malzemeleri görünce yemek tarifi vereceğim sanmayın sakın sadece ana malzemelerden en ilgi çekicileri bunlar hatta en iştah açıcılar...
Sonra kumaş boyası ile buluşurlar....

Sonuç işte burada....

10 Haziran 2012

Durmayın kesin penyelerinizi iyi şeyler olacak söz veriyorum..

Ben neden dikiş dikemiyorum diye kara kara düşündüren bir çalışma daha buldum.Ne güzel kesilmiş o penye ne güzel renkli kumaşla birleşmiş dikemeyen de diken de görüyordur:))Daha fazlası burada













9 Haziran 2012

gece gece okumaca...şarkılardan fal tutmaca...

Polisiye severler için güzel bir kitap ama bana göre değil anladım.Gereksiz uzatılmış sayfalar var ama yinede merak uyandırıp bilgiler vererek heyecan yaratıyor....ya da yaratmaya çalışıyor...
''Suçu önlemek için suçluyu yakalamanın, adaleti sağlamak için yasayı uygulamanın hiçbir işe yaramadığını karşılaştığım yüzlerce olayda bire bir yaşayarak öğrendim. Keşke öğrenmemiş olsaydım diyorum çoğu zaman, keşke yalan da olsa dünyada adalet diye bir şeyin var olduğuna inanabilseydim. Ama inanamıyorum. Çünkü insan denen bu tuhaf yaratığı kötülükten uzak tutacak ne bir güç var, ne de bir yasa. "


bir de  şarkılardan fal tutalım... hazır tutulmuşu var siz sadece dinleyin:))

1 Haziran 2012

dile dantelden ne dilersen....etek...kolye...bilezik....

 Şimdi siz bunlara bakarken ben çantamı takmış koluma Çanakkale şehitliği için yola çıkmış olacağım büyük bir ihtimalle..Yolculuk saati gelene kadar vakit geçirirken burada buldum çok beğendim
 tam benlik ruhuma uygun..romantik...