31 Mart 2012

bir geri dönüşüm daha ama dönüşürken biraz hatlar karıştı gibi...

 Hani biz sınıfta biriktiriyoruz ya artık materyal işte onlar hala bitmedi.Bir yerlerden elimize geçmiş teletabi yüzü ,bir adet ev yoğurdu tadında olduğunu iddia eden yoğurtçunun yoğurt kabı, iki wc rulosu ,biraz evdeki yastıklardan çıkartılmış gerçek yünler ve yapıştırıcı ile bir kuzu nasıl yapılamazı denedik bu sefer:)Hayır sonuç ortada bir tatlı cin bakışlı bir şey çıktı ortaya ama sanki kuzu değil kimimiz köpeğe de benzettik ondan işte adı konulamayan ''neye niyet neye kısmet ''dedirten bir eserdir kendileri efenim.Tüm dıy cılara armağandır biline ;)


30 Mart 2012

Dekor olarak kullanabileceğimiz dev kağıt güller..

 Bir dolaşayım blog aleminde dedim yine vurulduğum bir çalışma bulup illa sizde görün istedim.Hani belki gösterilerimizde, okul tiyatrolarında filan dekor yapmada işimize yarar .Herşey şu aşağıdaki bardağın alçı gibi sert bir madde ile doldurulması  ile başlayıp teldi kağıttı derken bence çok zevkli aşamalardan geçip süper bir şey oluyor yapım aşamaları adım adım burada...



27 Mart 2012

kuş evinin açılışı...:))



Hani yaptığım kuş evi vardı ya burada anlattığım, işte onun yerini bulmuş halleri....

jaluzi perdeden çitler ,ısırgan otundan çimler ve sonuç....




Gökkuşağı...




 Bir bardak suda fırtınalar koparmak yerine camın önünde gökkuşağı yaptık...yapım basit yarım bardak su güneşe tutulup beyaz bir kağıt üzerinde renkleri görene kadar evirilip çevrilir sonra tercihe göre ister çığlık çığlıga ''gökkuşağı oldu öğretmenim'' diye bağırılır ya da sessizce izlenir'' vayyy vayyy renklere bak ''denilir :) Sonra sabırla grapon kağıtları yuvarlanır yuvarlanır yuvarlanırrrrrrr.........

26 Mart 2012

dün gece yaptım bugün kuşlara hediye ettim...

 Bir kaç gündür boşalan çamaşır suyu şişesi banyoda yıkanmış bir halde beni mahzun mahzun bekliyordu.Nihayet dün gece saat 24 de sıra ona geldi.Elimde onu boyayacak uygun boyam da yoktu.Ojelerin renklerinden faydalandım biraz kokulu ama çok keyifli oldu.Sabah çocuklara göstermek için can attım.Görünce şaşırdılar ne işe yarayacak diye biraz beyin fırtınası yaşayıp sonunda onlar için getirdiğim diğer küçük şişe ile bir tanede onlar yuva yapıp bahçeye çıktık.Bahçe fotoları okuldaki makinemde kalmış onları yarın eklerim artık.Kum havuzu içindeki İğneli çam ağacına asmadan önce yerde içine biraz saman ve üzerinede buğday koyup astık.Biz beğendik umarım kuşlarda beğenir...

20 Mart 2012

bahar....

 Kibrit çakıyorsun karanlıkta
badem çiçeklerini görmek için
Ve mart denizlerinde tedirgin bir çift
sarnıç gemisi gözlerin
Bir iş açacaksın sen başımıza
yangın mı olur artık, bahar mı? 
Can YÜCEL




yaşasın düğme dikebiliyoruz :))


 Bu kapı süsünü bugün yaptık bu düğmeler yapıştırıldı....Ama birazdan göreceğiniz fotoğraflar ciddi bir düğme dikme etkinliğinin eseridir efenim ;)Etkinlik yapılalı biraz oldu ama ancak sıra geldi.






Aile katılımı etkinliğinde renkli temizlik bezlerine küt iğne ile düğme diktik.Eğlenceliydi ...Arkalarına mıknatıs yapıştırdım ve buzdolabı magneti olarak evlerine götürdüler.

19 Mart 2012

rüya gibi vintage albüm...








Sizcede siyah beyaz fotoğraflar doğru yerlerini bulmamışlar mı?Daha romantik bir albümde saklanamazlardı doğrusu...Elinde bebekliğinden kalma tek siyah beyaz fotoğrafı olan ben tek yapraklık albümüme annemin anlattığı mutlu günlerden anıları gizlice saklayıp bomboş görünen bir albümü kalbimde saklıyorum....(masumiyet müzesi fena çarptı)
albüm için buraya bakabilirsiniz...

18 Mart 2012

gece gece dinlemece...




Güçlü bir el silkeledi beni sonra
Sanırım Tanrı’nın eliydi.
Sayamadım kaç ah döküldü dallarımdan.
Binlerce yeşil gözü olan bir zeytin ağacı gibi,
Çok şey görmüşüm gibi,
...
Ve çok şey geçmiş gibi başımdan,
Ah...dedim sonra
Ah!
Didem Madak / Ah'lar Ağac


gece gece okumaca.....
Roman saplantılı bir aşkı anlatıyor; bir adamın bir kadına duyduğu aşkın nasıl bir tutkuya dönüştüğünü, onu nasıl bir hayranlık ve dikkatle izlediğini, onu çağrıştıran her şeye nasıl bağlandığını ve hatta ‘o olmak’ isteyecek kadar onunla ilgili olduğunu ince ince, içinize işleyerek anlatıyor.
 “Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum” diye başlıyor sonunu okuyunca söylerim...
 ‘Anlar’, kapsadıkları duygularla birlikte hatıralara dönüşüyorlar. O hatıraların içine sindiği eşyalar, görüp dokunduğunuzda bir nevi durmuş zamanı, o anları size hatırlatıyor.
Orhan Pamuk romanda Kemal’e toplattığı eşyalar aracılığıyla kuracağı müzede işte bu zamanı yaşamamızı, Kemal’in anlarını ve Füsunların evindeki atmosferi hissetmemizi hedefliyor. Okudukça sanki yaşıyorum bundan önce okuduğum Aklından Bir Sayı Tut dan sonra(çok sürükleyici çabucak okuyup çok beğendim) onun aksine yavaş okumaya bitmemesine o duygulardan ortamdan kopmamaya çalışıyorum ....

17 Mart 2012

Dergilerden kapı süsü yapımı



dergilerini atamayanlar sonra da ne olacak bunlara diye düşünenler varsa elinize bir makas bir de silikon yapıştırıcı alıp ilk iş daireler kesip sonrada buradan aşamalarını takip ediyor kapı süsü yapıp kullanıyorsunuz...

origami mobil yap kendi yaptığın zarfla hediye et...


Bu güneş şeklindeki origami mobilin yapım aşamaları burada ayrca çok güzel iki zarf örneği de var...

çikolata süslemece...

Daha önce oda, duvar ,masa vs de kullanılacak bir kağıt süsleme  yapmıştım ya işte onun çikolata şeker vs süslemek için yapılmışına rastladım yapılışı burada...