27 Eylül 2010

nalan'ın evinde misafirlik..:)

MIRILDANDIKLARIM

Kırdın mı incittin mi birilerini

Kimleri kazandım, yitirdiklerim kimler?

Kendimi yeniledim mi yazdıklarımda?

Yeniden düşünmeliyim

Dostluklarımı, ilişkilerimi

Gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı

Yitirdim mi yoksa masumiyetimi?

Borçlarımı ödedim mi?

Doğru seçtim mi soruların fiillerini?

Tırnaklarım kesilmiş, dişlerim fırçalanmış, saçlarım taranmış,

Giysilerim ütülü, odam düzenli mi?

Geri verdim mi aldıklarımı:

Aşkları, dostlukları, sevgileri, güvenleri, bağları,

Kitaplara, sayfalara, satırlara borcumu ödedim mi?

Yokladım mı duygularımı

Hâlâ sevebiliyor muyum insanları?

Ovmalı gümüşleri, bakırlarımı; cila geçmeli ahşaplarıma

Ovmalı umutları

Saklı tutmalı gelecek inancını, yarınları eksik etmemeli ağzımızdan

Ey uzak akrabalarım, üvey aşklarım

Mevsim sonu dostlarım, işporta malı ayrılıklar

Arkadaş ölümleri, dost hançerleri, talan ettiğimiz zulalar

Gece telefonları, ıssız konuşmalar

Mağrur incelikler, vurgun yemiş ilişkiler

Uçurum duygusuyla yaşadığımız hayat ey

O kadar çok anlattım ki

Kendime kaldım anlatmaktan...

Bunaldım kendisiyle boğuşmasını

Başkalarında çözmeye çalışan insanlardan

Usandım sözcük oynamalarından, tılsımlı sıfatlardan

,Ofset duyarlılıklardan

Kaç zamandır duru, yalın, çalışkan, iyi insanlar özlüyorum'

İçtenliğin' ya da 'dünya görüşünün' kirletmediği

Kendime bir yeni yıl kartı yazarak bunları diliyorum

Aranıp duruyorum adresini yitirdiğim insanları

Vitrin camlarına yansıyan yüzlerde

Bilmiyorum kalmış mıdır adresini yüzlerinde taşıyan insanlar

Hâlâ bir umut var mıdır

Çıkmaz bir sokağa benzeyen bu avare avunması vitrinlerde

Ne çıkmaz sokaktayım ne de mutsuz

Sadece rüzgârlardan daha güçlü olmak istiyorum o kadar

Açık denizlerde nice yolculuklara yelken açarken

Kış güneşinin mutlu ettiği bir kedi gibi mutlu, emin, tasasız

Sere serpe ve keyifli olmak tek isteğim ve dileğim

Senin ve benim , yani bizim için...

Murathan MUNGAN


İşte tamda bu duygularla iken ''adresini yüzünde taşıyan''insanlar aniden giriverdi yaşamıma...Bilen bilir 10 marifet hem beceri hem kaynaşma ve dayanışma yeridir.Yaptığım bir yorumla bana hadi bir bakalım diyerek zaman ayıran Nalan'ın evi sağolsun güzel kalbiyle güzel görüp olumlu sözler söylemiş benim için.


''Bu sabah uyandığımda güneş bir hayli yol almıştı,ben çayı ocağa koyup
akşamdan
ısladığım Amerikadan getirilen simsiyah fasulyeler ve kuru
bezelyelerin
altını
da yakıp pc.açıp on marifete girdim.Beğendiğim
yazıya yazılmış
bunları da görün
yorumunu tıklayınca bir bloga düştüm
aman allahım,ne
güzel
bir blog ,ne güzel bir
hatun...Bir
öğretmen,ana okulu öğretmeni''

Nalan hanım ve dostlarının ziyaretine bir gün gecikmeli de olsa (affetsinler beni serde acemilik var) teşekkür eder içtenliğinizle varolun efenim derim:))



22 Eylül 2010

şimdi okullu olduk sıraları doldurduk...sevinçlimiyiz hepimiz?

Bu ipteki minik çamaşırlar benim seminer çalışmalarımdı.:))1 eylülden 13 eylüle kadar olan seminer döneminde sınıfta ne var ne yoksa tarafımdan kah makinede kah elde yıkanıp paklanmış sınıf yeni kuzulara tertemiz hazırlanmıştır efenim.Ruhunda hizmetçilik olan bir kadını hiç bir güç durduramaz...:)))


2010-2011 Eğitim öğretim yılı başladı malum..Bütün dualarım geçen yıllara göre sayının 3-5 kişi az olması yönündeydi ve sanırım abartmışım sayı 10 kişi şimdilik:))ilk uyum haftasının ardından bu haftayı yarıladık ve sanırım bizi güzel bir dönem bekliyor diyebilirim şimdiden.Okulun ilk günü insan ilişkileri ,üslup,saygı ,iş arkadaşlığı ve yönetmelik adına hiçte hoş olmayan bir diyaloğ benim moralimi sıfıra düşürüp bir kaç gün kızgınlık ve ağlama olarak geri dönsede bugün yeni kararlar almış durumdayım...sorunu kendimde aramaktan vazgeçip gerçegi görmeye başladım artık daha iyi biliyorum ki okumak cahillik alır gerisi baki kalır:))bazılarında...Bu konuyu kapatıp kuzulardan bahsetmek istiyorum onları düşünmek bile mutlu ediyor beni.Çok tatlılar 5 kız, 5 erkek eşit bir grup.Onlar sınıfa hayran hayran bakıp bunu nerden aldın öğretmenim diye soruyorlar:)) okul yolu şarkısını öğrettim onlara ilköğretim haftasından bahsettim grup olarak şarkıyı söylerken baktım birisi ''okul yolu düz gider,çocuklar bayram eder,öğretmenler olmasa,YEMEKLER boşa gider'':))))))) diye bagıra bagıra söylüyor.... dedim ya çookk tatlılar çokkkkk:))))))))))))))))))))


17 Eylül 2010

bir japon sanatı TEMARİ..

















Bu toplara anneler sabırlarını emeklerini verirken kağıda yazdıkları çocukları için iyi dilekleride bu topların içlerine saklamışlar.Japonlar örf ve adetlerine bağlılıklarıyla ünlüler belki de hala bu gelenekleri devam ediyordur kimbilir...

Japon annelerin çocuklarına oyun oynamaları için yaptıkları kumaştan toplar artık dekoratif amaçlı kullanımlarıyla sizin de ilginizi çeker sanırım.İnce naylon çorapların içine talaş benzeri bir malzeme doldurulup üzeri iple sarılıp top şekline getiriliyor ve istenilen yerlere toplu iğne takılıp merkezler oluşturularak belli bir şablon izlenerek bu süslü renkli toplar yapılıyor.Bir çok sitede örnekleri var Türkçe açıklama isterseniz buraya ,daha fazla örnek görelim dersenizde buraya bakın derim. Bu güzel resimler anladığınız üzere bu sitelerden alıntıdır.





8 Eylül 2010

EN TATLISINDAN SÜTLÜ ÇİKOLATA TADINDA ,PAMUK ŞEKER RENGİNDE,HAVASI GÜZEL SOHBETİ ÖZEL BİR BAYRAM GEÇİRİN İNŞALLAH...:))

Büyüklerin ellerini öpün belki harçlık filan kaparsınız...kapamazsanızda ev yapımı baklavadan benim içinde yiyip avutun kendinizi..Ailesinden uzaklar her bayram sabahı benim gibi uyanıyorsanız eğer bari kimselerin keyfini kaçırmadan wc de filan ağlayın bayrama gözyaşı bulaştırdığınzı saklayın ...Şimdi annem çeşit çeşit hamurişleri yapmış sabah kahvaltısına missss gibi börekler kızartmıştır her bayram daha da kalabalıklaşan masaya artık sığılmaz ikinci masa açılıp amca yenge kardeş çoluk çocuk nerdeyse 20 kişi bayram sabahı toplanmıştır.Ahhh ahhh yaşlanıyorum galiba kahkalarla başlayıp ağlayarak biten bir bayram yazısı bu demek sanırım..özlediklerinizin yanınızda olduğu bir bayram dilerim neydi o beylik söz hani şu çok klişe olan;ŞEKER TADINDA BAYRAMLAR EFENİM.....

yaz bitti ama yemeni fularlar hep moda kalacak...



Her yerde tahta boncuklarla yapılmış desenli yemenilerden yapılmış fularlar satılıyor.Ama illa biz yapalım değişik olsun özel olsun derseniz bizim gibi inanın süper şeyler çıkıyor ortaya üstelikte uygun fiyata.Piyasada 5 tl ye satılan fularların yemenisini pazardan 1 tl ye naylon iplerinide 50 krş tan alıyorsunuz ve hünerinizi sergiliyorsunuz.Bu gördüğünüz beyaz bir başka fulardan arta kalan 2 üçgen parçadan birinin değerlendirilmesi ile yapıldı. Aslında asıl parça bu değil ama bunlarda değerlendirildi.Atmasın diye kenarları tığla kıvrıldı ikinci ve üçüncü sıra için örümcek yapıldı bir sıra tüm üçgene ve son sırada ipe mavi boncuklar geçirilip boncuklu örümcekler yapılarak bitirildi.
Asıl fularların nasıl kesildiğini ve değişik oyalarını ancak bayramdan sonra gösterebilecegim sizlere malum bayram telaşı yolculuk zamanı..sadece mavişin resmini paylaşıyorum şimdilik.... hepinize iyi bayramlar dilerim...