14 Ocak 2014

Şıpıdık terlik yaptık yine...




Ayağım ve ellerimle papağan yapabilirim;)

 
Terliklerimizi çıkarttık ayaklarımızı birbirine değdirdik sonra arkadaşlarımızla avuçlarımızı birleştirip kimin eli ayağı büyük diye güle oynaya baktık.
 
   Başparmak çıktı ortaya (Başparmak havaya kaldırılır.)                              
Selam verdi sağa sola
(Parmak sağa sola döndürülür.)
İşaret parmağı gitti yanına (İşaret parmağı havaya kaldırılır.)
Oda girdi hemen sıraya.
Orta parmak koşup geldi.(Orta parmak havaya kaldırılır.)
İkisini pek beğendi. O da yanlarına dikildi.
Yüzük parmağına “Sen de gel” dedi.
Yüzük parmağı sıra bekliyordu (Yüzük parmağı havaya kaldırılır.)
Serçe parmağını yanından ayırmıyordu.(Serçe parmağı havaya kaldırılır.)
İkisi el ele tutuşuyordu, Diğerleri onları bekliyordu.
Beşkardeş sıraya girdiler.  1,2,3,4,5
Birbirleriyle ilgilendiler.(Parmakların hepsi hareket ettirilir.)
Yerlerini pek beğendiler.(El sallama hareketi yapılır.)

Sonra zemine sayı kartları yerleştirilir. Çocuklara parmaklarla sayılar gösterilir. Çocuklar gösterilen sayıdan önceki ya da sonraki sayıyı kartların arasından bulup gösterirler

gece gece okumaca....Şiirin Kızkardeşi Öykü...

"Dünyanın en büyük küçük mucizesi çok gençken iyi bir öğretmene rastlamaktır. büyük mucizelerse yalnız kutsal kitaplarda bulunur"
"Canı sıkılanlar bilir. Can sıkıntısı berbattır; her şeyi daraltır. Canı sıkılan insanın hayatı dar alanlar, dar insanlar ve dar rüyalarla sımsıkı daralır. İnsanın içi çekilir, kolunu kaldıracak gücü kalmaz, büzülür ve öylece kalır. sonra uzun yıllar içinde can sıkıntısına alışır ve artık canı sıkılmayan insanlarla ilişkisini keser"

"...tanık olduğu şiddet ve dehşet insanın ruhunu çürütür. Yavaş yavaş çürüyen ruh çok pis kokar. İnsan ne kadar yıkanırsa yıkansın asla temizlenmeyen bir kokudur bu..."

"İnsan ilk gençliğinde mükemmeli, eksiksizi, haydi hiç olmazsa, uyumluyu bulacağına samimiyetle inanıyor. Farklıyı ve 'öteki'ni arıyor. Deliler gibi yollara düşüp, izler, işaretler ve kokular peşinde dolaşıyor. 'Mükemmel vardır, mutlaka bir yerlerde olmalıdır', diye sandığım bile olmuştu! Vallahi de billahi de sanmıştım işte"

"Hayatımızın en güzel anıları, kendimize yakın bulduğumuz insanlarla yaşadığımız yakın duygusal anlardan geri kalan izlerdir. "

"Onun mutlu olmak için bütün dış koşulların mükemmel olmasını beklemeyecek akıllı insanlardan olduğunu anlamıştım."