Veee mutlu sona az kaldı iki haftalık tatil için epey yoğun çalıştım didindim.Kalabalık ve her yaş grubunun bulunduğu bir sınıfla kah eğlenerek kah öğrenerek yarım dönem geçti bile.
Ciddi üzücü günlerde geçirdik yalan değil ama hayat devam ediyordu çocuklar meraklıydı enerjiliydi ve hüznü kısacık anlar olarak yaşıyorlardı üzüntünü sınıfta yaşamana zaman yoktu ...iyi ki de öyleler....yoksa nasıl hep neşeli olabilirdim....nasıl renkli giyinip enerjik görünebilirdim nasıl yaratıcı olup sakinleşebilirdim...karşılıklı birbirimize iyi geldiğimizi varsayıyorum ;)ya da böyle düşünmek işime geliyor.
Hatalar yaptım yine bu yarım dönemde de keşke bunu yapmasaydım söylemeseydim düşünmeseydim bile dediğim ne çok şey oldu...mesela deyip yazmaya başlasam mı? :))hahahaaaa yapmam çünkü bangır bangır tv sesi ile ancak bu kadar kafamı toparlıyorum iç sesime ancak bu kadar kulak veriyorum ;)
Daha önce yaptığım dosya örnekleri burada ve burada.......
21 Ocak 2014
baykuş şapka yaptım heyooo:)
Sömestri tatiline azıcık günler kala boş durmuyorum gelişim raporlarımı e okula giriyorum çıktılarını alıp süsleyip püslüyorum bir yandan sınıfta dersler tam gaz devam ediyor tabi ki de:)İki akşamdır da bu şapkayı örüyordum.Aslında bir akşamda da biterdi de aynı zamanda kitabımı da ihmal etmek istemiyorum .Tarif veremem ama basit ben bile netten bakarak bunu yapabildim o derece yani;)
20 Ocak 2014
Misketlerle kağıt boyamak...
Arada farklı bir etkinlik bulunca benim bile enerjim artıyor ki çocuklardaki merakı heyecanını hiç anlatmayayım.Yine nette gezinirken gördüğüm ama yapmayı ertelediğim bir etkinlikle karşınızdayım.
Ana malzeme iki tane misket(haydi siz bilye deyin;)) parmak boyası ve hafif çukurca bir kap...Ben parmak boyasını ortaya sürüp çocukların kabı hareket ettirmesiyle yuvarlanan misketlerin kağıtta bıraktığı izi sonradan şekilli makaslarla kesip bir dizayn yapıp astım panoya ama bu hali de güzel.Siz yaptırırken şimdi aklıma geldi de direk misketleri parmak boyasına bulayıp kağıda bırakabilirsiniz o ortadaki yoğun boya görüntüsü olmaz.Ana renkleri kullanıp ara renkleri elde edebilirsiniz bu çalışmayla....Çocuklar hiç sıkılmadan yapıyorlar hareketli resim yapmak çok eğlenceli ....
Ana malzeme iki tane misket(haydi siz bilye deyin;)) parmak boyası ve hafif çukurca bir kap...Ben parmak boyasını ortaya sürüp çocukların kabı hareket ettirmesiyle yuvarlanan misketlerin kağıtta bıraktığı izi sonradan şekilli makaslarla kesip bir dizayn yapıp astım panoya ama bu hali de güzel.Siz yaptırırken şimdi aklıma geldi de direk misketleri parmak boyasına bulayıp kağıda bırakabilirsiniz o ortadaki yoğun boya görüntüsü olmaz.Ana renkleri kullanıp ara renkleri elde edebilirsiniz bu çalışmayla....Çocuklar hiç sıkılmadan yapıyorlar hareketli resim yapmak çok eğlenceli ....
19 Ocak 2014
17 Ocak 2014
kutudan mini mini pastalar....
iki tane ilaç kutusunu kaplayıp üst üste yapıştırıp bir yığın malzemeyle çocukların masalarına bırakıyorsunuz ve böyle güzel pastalar çıkıyor ortaya...keşke bir kaçını kahverengi kartonla kaplasaymışım çikolatalıda olurdu:))daha önce yaptığımız pasta tarifi için buraya lütfen...
16 Ocak 2014
gece gece dinlemece....zakkum..
Sadece çocukken uyanıksındır bunu bil. Her şeyin farkındasındır, her sese dönüp bakarsın.Büyümek; uyumak ve unutmak gibidir.. Ve büyüklerin dediği gibi: uyuman gerekli büyümen için .
Sağır ediyorsa sessizlik ve kör ediyorsa aydınlık, sadece sana görünen ve kimseleri inandıramadığın bir hayalet gibi yanı başında oturuyorsa yalnızlık, bu gece.. Hep aynı saatte kapını çalan bir düşman gibi bekliyorsa seni ve canına kastedecek bir kılıç gibi sallanıyorsa tepende, unutabilmek için hepsini biraz uyu...
14 Ocak 2014
Ayağım ve ellerimle papağan yapabilirim;)
Terliklerimizi çıkarttık ayaklarımızı birbirine değdirdik sonra arkadaşlarımızla avuçlarımızı birleştirip kimin eli ayağı büyük diye güle oynaya baktık.
Başparmak çıktı
ortaya (Başparmak havaya
kaldırılır.)
Selam
verdi sağa sola
(Parmak sağa sola döndürülür.)
İşaret
parmağı gitti yanına (İşaret parmağı
havaya kaldırılır.)
Oda
girdi hemen sıraya.
Orta
parmak koşup geldi.(Orta parmak havaya
kaldırılır.)
İkisini
pek beğendi. O da yanlarına dikildi.
Yüzük
parmağına “Sen de gel” dedi.
Yüzük
parmağı sıra bekliyordu (Yüzük parmağı
havaya kaldırılır.)
Serçe
parmağını yanından ayırmıyordu.(Serçe
parmağı havaya kaldırılır.)
İkisi
el ele tutuşuyordu, Diğerleri onları bekliyordu.
Beşkardeş
sıraya girdiler. 1,2,3,4,5
Birbirleriyle
ilgilendiler.(Parmakların hepsi hareket
ettirilir.)
Yerlerini
pek beğendiler.(El sallama hareketi
yapılır.)
Sonra zemine sayı kartları yerleştirilir. Çocuklara
parmaklarla sayılar gösterilir. Çocuklar gösterilen sayıdan önceki ya da
sonraki sayıyı kartların arasından bulup gösterirler
gece gece okumaca....Şiirin Kızkardeşi Öykü...
"Dünyanın en büyük küçük mucizesi çok gençken iyi bir öğretmene rastlamaktır. büyük mucizelerse yalnız kutsal kitaplarda bulunur"
"Canı sıkılanlar bilir. Can sıkıntısı berbattır; her şeyi daraltır. Canı sıkılan insanın hayatı dar alanlar, dar insanlar ve dar rüyalarla sımsıkı daralır. İnsanın içi çekilir, kolunu kaldıracak gücü kalmaz, büzülür ve öylece kalır. sonra uzun yıllar içinde can sıkıntısına alışır ve artık canı sıkılmayan insanlarla ilişkisini keser"
"...tanık olduğu şiddet ve dehşet insanın ruhunu çürütür. Yavaş yavaş çürüyen ruh çok pis kokar. İnsan ne kadar yıkanırsa yıkansın asla temizlenmeyen bir kokudur bu..."
"İnsan ilk gençliğinde mükemmeli, eksiksizi, haydi hiç olmazsa, uyumluyu bulacağına samimiyetle inanıyor. Farklıyı ve 'öteki'ni arıyor. Deliler gibi yollara düşüp, izler, işaretler ve kokular peşinde dolaşıyor. 'Mükemmel vardır, mutlaka bir yerlerde olmalıdır', diye sandığım bile olmuştu! Vallahi de billahi de sanmıştım işte"
"Hayatımızın en güzel anıları, kendimize yakın bulduğumuz insanlarla yaşadığımız yakın duygusal anlardan geri kalan izlerdir. "
"Onun mutlu olmak için bütün dış koşulların mükemmel olmasını beklemeyecek akıllı insanlardan olduğunu anlamıştım."
8 Ocak 2014
gece gece okumaca....Cehennem....
''Dindarlarla laikler; eskiyle yeni; doğuyla batı... Avrupa ile Asya arasındaki coğrafi sınırda duran bu ebedi şehir, gerçekten de eski dünyadan daha da eski bir dünyaya uzanan bir köprüydü. İstanbul... Artık Türkiye'nin başkenti olmayan şehir, yüzyıllar boyunca üç farklı imparatorluğun; Bizans, Roma ve Osmanlı'nın merkezi olmuştu. Bu yüzden İstanbul, tarihi en fazla çeşitlilik gösteren yerlerden biriydi. Şehir, Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camisi, Yedikule ile ilgili folklorik savaş, zafer ve yenilgi efsaneleriyle doluydu."diye İstanbul hakkında ilk girişini yapar yazar...
"Cehennemin en karanlık yerleri buhran zamanlarında tarafsız kalanlara ayrılmıştır..."
Floransa'dan Venedik'e sonra da İstanbul'a merak ve heyecanla yolculuk yapmak için okunulası....
"Cehennemin en karanlık yerleri buhran zamanlarında tarafsız kalanlara ayrılmıştır..."
4 Ocak 2014
gece gece dinlemece...Güneş kokusu
kelimeler aklımın kancalarına takılırdı, aklımın kancalarıda hayatımın akışına...
elif şafak: med-cezir
elif şafak: med-cezir
3 Ocak 2014
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)