28 Nisan 2011

neler yapılmış neler...







Farklı zamanlarda yapılan çalışmalar...

27 Nisan 2011

Bir doğum günü...


Cerencikde yaşlandı ;))

Bodrum evleri....


Kabul ediyorum ucu küt iğne ile bu kağıtları ipe dizmek zor oldu hatta sona kalan üç kızıma ciddi destekde verdik ama sonuç değdi tüm bunlara dedirtti:)

26 Nisan 2011

var................


Benim bitmeyen öksürüğüm bir de gülmeyen yüzüm var...
Uzun süren 23 nisan çalışmalarım arada da çıkan bir sürü kostüm sorunum var...
Kuzumun sünnet öncesi ve sünnet sonrası stresleri ayrıca tam uyutuldu diye 40 dk lık kendimi yemelerim var....
Tam herşey yolunda gitti oğlum iyi derken neden sünnet elbisesi erken alınmadı yatak az süslü özensiz diye dolaylı yoldan başımı yiyenlerim bunun üstüne hiç bişey olmamış gibi davranmamı isteyenlerim var.....
Sünnet düğünü mayısta kimse unutulmasın kırılmasın diye telaşım,aman ne gerek vardı diyen bıkkın tarafım var...
Yaşın olgunlukla alakası olmadığını anlatan başım sıkışınca koşabildiğimi anladığım bir dostum buna da nedense ağlamışlığım var...
Her işini kendi çözen hamarat yanım bir de dolabına misafir için can dostu tarafından konulan börek, tatlı ve yemeğe sevinen tembel yanım var...
Ankara ya giden bir kaç çorap oyuncağım bunları gece yarıları yapıp bir kaç günde yetiştirip kargoya verişlerim var...
Eve her gün gelip düzenli günlük yemek yapışlarım koşturarak evi toplamalarım arkamı dönünce her yere çikolata döküp farkında olmayanım var....
Saat 19:00 da spora gidişlerim dönüş yolunda müzik dinleyip deniz seyredip kendimle kalışlarım var...
Dinlenmek için arada girdiğim öğretmenler odasında mecburi sohbetlerim, hızlı kaçışlarım, hayal kırıklıklarım var...
Sabah kalkıp makyajsız çıkmayıp okulda yulaf sütle kahvaltı yapışlarım var...
Daha 23 Nisan gösterisi biter bitmez anneler günü için hemen hazırlanışlarım bu tempoyu hafife alanlara sitemlerim var....
Daha bahar yeni geldi pembem kırmızım mavim yeşilim yanımda ama siyaha sık sık kaçışlarım var...
Özlediklerim bir o kadar da unuttuklarım var...
Zaman hızlı akıyor ama daha başlayamadıklarım bir de bitmez sandığım umudum var...

17 Nisan 2011

bir sürpriz....


Bende herkes gibi kısa boylu balık etli bir bayan bu aylar geldiğinde ne düşünürse onu düşündüm ve nerdeyse bir ay olacak bir spor salonu macerasına yeniden başladım.Yeniden dedim çünkü her yıl başlayıp istenilen kıvama gelince biten ,yazın yüzme ve yürüyüşlerle devam eden bir döngü benimkisi.Yürüyüş deyince hafife alınmasın 7 km lik hızlı tempodaki bir yürüyüşten bahsediyorum missss gibi dogayı içime çekerek önünden yürüdüğüm evlerin bahçelerindeki çimlerde yuvarlanmayı hayal ederek,kah gülerek kah başıboş köpeklerden ürküp titreyerek çoğu zaman da kulağımda müziğim dalıp giderek haftada en az 4 gün devam eden bir gelenek bu.Sonuç hep aynı ben dal gibi olmuyorum hiç:))) Hani bu tempoyla gözünüzde narin kırıldı kırılacak bir hatun canlanmasın diye söylüyorum hala bildik ben yerinde duruyor azıcık sıkılaşmalar var sadece ben boğazımı sımsıkı kapamadan da olmaz zaten :)Ama nepayım bahanem iyi sıkılınca kızınca üzülünce iştahtan kesilemiyorum aksine midemi doldurup vicdanımla savaşıyorum.''Manken mi olacaksın hasta olma yeter '' diyen canım ailem de üzmeyince bendeki bu hikaye uzayıp gidiyor anladığınız gibi.4 kilo ver sonra al ...yürü...step... plates...vs..vs...Neyse salonun bir faydasıda yeni arkadaşlar edindirmesi, aslında yeni insanlar tanımaktan korkar olduğum şu günlerde aynı yerde nefes aldığım insanlar konusunda şanslıyım neyseki.Gülsüm öğretmenimde bunlardan biri bir nedenle öğrendiğim doğum günü için akşam acelece yaptığım bir kolye bu.O da benim gibi bu tarz kolyelerden hoşlanıyordu mutlu günlerinde güle güle kullanır inşallah..Beklenilmeyen iyi bir şey daha fazla mutlu ediyor insanı kendimden biliyorum ;)

an.....

Evet.........titredi bacaklarım kabul.........

üzgündüm.........

sinirliydim...............

ve en az 10 yaş daha yaşlıydı kalbim, ayağımda spor ayakkabılarım bacağımda jeanime inat............

durdum bile sanki............

sanki.......

filmlerdeki gibi oldu ben durdum herkes yok oldu.........

mecburen atılan bir kaç adım sonra anladım ben yok olmuştum aslında...............

Kararımın neresinden dönsem zarar oldu..

Geçmişin üzerine asfalt döküp,

Geleceğimi düze çıkarmaya uğraşırken

Patikaya çeviriyorum bütün dönemeçlerimi
pucca

11 Nisan 2011

mause show.........







Bir itiraf; ben yaşlanınca bir çöp evim bir de çöp sınıfım olacak ...:))herşeyi atamayıp biriktiriyorum ya bazılarından daha şanslıyım sınıfımda var benim heyoooooooooooooo heyooooooooo :))bu mause lardan biri bizim evde dün bozuldu ve sınıftaki geçen yıllardan kalan arkadaşlarının yanına geldi ve evrim geçirdi....

''Bazen benim de üzerimde bir uyarı yazısı olsun istiyorum ;KIRMADAN SEVİNİZ...

Anasınıfları için yaratıcılığın ana malzemesidir artık materyaller...Ne varsa bulup getirir benim miniklerde sınıfa ama malum ilköğretimde çalışıyorum sınıf tek, imkanlar kısıtlı, saklamak dert böyle olunca gelenler sık sık serbest zaman etkinliğinde masanın üzerine dökülüyor ve başlıyor macera.Kimi tuvalet kağıdı rulosundan saat,kimi kutuları kesip biçip enteresan bir işlevi olan bir makine kimi de sadece renklendirip süslediği bir objeyle hayallere dalıp gidiyor.Yaptıkça benden habire malzeme istiyorlar öğretmenim hani bir kapak vardı ben getirmiştim :)) yada pembe düğme görmüştüm onu alsam:))yeşil kartonda lazım ama :)) derken masanın üstü pazar yerine dönüyor .Bende Derya Baykal 'ın Dikili şubesi olarak tüm zorluklara birebir çare silikon tabancamla şenlikteki yerimi alıyorum.Öğretmenim bu düştü!!! Hallederiz !Öğretmenim tutmuyor!!! tuttururuz!derken neler çıkıyor neler....Bu timsah benim fikrim çocuklara sabır aşılayarak kah yorulduklarında parmaklarımı onlar gibi fırça yaparak yeşil yemyeşil uzun upuzun bir suluboya çalışmasının ardından itiraf ediyorum ki ben yaptırdım onlara.Ama dosyamda nerden aldığımı bilmediğim bir timsah resmi görünce bizim de olsun istedim.Herkesin kedisi köpeği olacak değil ya :) Tüm okulda beğendi biliyorum çünkü panoda her seferinde birinin başını timsahın ağzının içinde gördüm yapmayın evladım yırtılır deyip (bugün artık 3 parça halinde elime verdiklerinde oldukça kızdım ama neyse) uzaklaştırdım çocukları...Arada kopan parçalarını yapıştırdık ama bunu ününe ve sevgilerine bağladık doğrusu :)))

3 Nisan 2011

23 Nisan-Lösev Oyuncak Etkinliği ...



BANUCA BİRŞEYLER ne yaptım,niye yaptım, kime yaptım? diye ben gibi meraklıları ateşlendiren bir başlık atınca dururmuyum okudum bir çırpıda. iyikide okumuşum yoksa iş işten geçince çok üzülecektim.23 Nisan da Lösev çocuklarını oyuncaklarla sevindirmece kampanyası bu.Herkes yapabildiğini diktiğini ördüğünü satın aldığını yolluyor yada bizzat kendi götürüp etkinliğe o gün katılıyor.BANUCA BİŞEYLER in diktiklerine baktım sonra yorumları okudum ne yapacağıma karar verdim gibi ama şimdi söylemeyeyim süpriz olsun.Konu ile ilgili bilgi isterseniz Bulut Gölgesi çok güzel açıklamış haydi yapalım birşeyler iletişim için buraya bakabilirsiniz....

2 Nisan 2011

Sevgi çiçekleri....

Bu çalışmadaki çiçekler gerçek kurutulmuş gül yaprakları,yeşillerse yapma çiçeklerden kesilen yapraklar,ağaç dalları kum havuzuna düşen dal parçaları ,saksıda plastik yer döşemesi(bir işe yarar diye birkaç yıldır dolapta bekliyordu)...
“Benim Küçük Bir Bahçem” adlı parmak oyunu ile etkinliğe geçiş yapılır. Benim küçük bir bahçem var, (Kollar daire şeklinde açılarak bahçe yapılır.) Onu çok dikkatli kazarım. (Parmaklar tırmık gibi yapılır.) Çiçek tohumlarını buraya ekerim, (El ile tohum ekme hareketi yapılır.) Yağmur yağacak. (Ellerle yağmur hareketi yapılır.) Güneş açacak, (Eller yanlara ve havaya kaldırılır.) Benim tohumlarım gittikçe büyüyecek. (Parmaklar önde birleştirilir, baş öne eğilir, yavaş yavaş yukarı doğru kaldırılır.) Çiçek açacak, (Baş üzerinde iki elin tabanları birleştirilerek, çiçek açma hareketi yapılır.) Kış gelecek. Çiçeklerim tohumlarını saklayıp, Kış uykusuna yatacak. (İki elin parmakları birleştirilir, yavaş yavaş kollar indirilir.)

Geceleri gökyüzünü yıldızlar süsler....


Gökyüzü, Ay ve Yıldızlar” adlı parmak oyunu:Ben uyurken rüyamda (İki el yastık gibi yapılarak baş konur, uyuma hareketi yapılır.) Yıldızları tek tek topluyorum. (Yumruk yapılıp açılıp kapatılır.) 1, 2, 3, 4, 5 (Gösterilen sayıda parmaklar açılır.) Diğer elimle aya dokunuyorum. (Aya dokunma hareketi yapılır.) Başucumdaki saatin zırr sesiyle uyanıyorum. (Uyanma, esneme hareketi yapılır.) Odama süzülen güneş ışığıyla kalkıyor, (Ayaklar hareket ettirilir.) Elimi yüzümü yıkıyor, (El, yüz yıkama hareketi yapılır.) Kahvaltımı yapıyorum. (Parmak uçları birleştirilip ağza doğru götürülerek yeme hareketi yapılır.) * * * * * * * * * * Gece olunca gökyüzünde bir ay (Başparmak gösterilir.) Ve birçok yıldız olur. (İki elin diğer parmakları sallanır.) Yıldızlar ayın etrafında toplanırlar. (İki el birleştirilir. Başparmak ortada, diğerleri sallanır.) Sabah olunca kaybolurlar. (İki el de arkada saklanır.)