





Farklı zamanlarda yapılan çalışmalar...


Bende herkes gibi kısa boylu balık etli bir bayan bu aylar geldiğinde ne düşünürse onu düşündüm ve nerdeyse bir ay olacak bir spor salonu macerasına yeniden başladım.Yeniden dedim çünkü her yıl başlayıp istenilen kıvama gelince biten ,yazın yüzme ve yürüyüşlerle devam eden bir döngü benimkisi.Yürüyüş deyince hafife alınmasın 7 km lik hızlı tempodaki bir yürüyüşten bahsediyorum missss gibi dogayı içime çekerek önünden yürüdüğüm evlerin bahçelerindeki çimlerde yuvarlanmayı hayal ederek,kah gülerek kah başıboş köpeklerden ürküp titreyerek çoğu zaman da kulağımda müziğim dalıp giderek haftada en az 4 gün devam eden bir gelenek bu.Sonuç hep aynı ben dal gibi olmuyorum hiç:))) Hani bu tempoyla gözünüzde narin kırıldı kırılacak bir hatun canlanmasın diye söylüyorum hala bildik ben yerinde duruyor azıcık sıkılaşmalar var sadece ben boğazımı sımsıkı kapamadan da olmaz zaten :)Ama nepayım bahanem iyi sıkılınca kızınca üzülünce iştahtan kesilemiyorum aksine midemi doldurup vicdanımla savaşıyorum.''Manken mi olacaksın hasta olma yeter '' diyen canım ailem de üzmeyince bendeki bu hikaye uzayıp gidiyor anladığınız gibi.4 kilo ver sonra al ...yürü...step... plates...vs..vs...Neyse salonun bir faydasıda yeni arkadaşlar edindirmesi, aslında yeni insanlar tanımaktan korkar olduğum şu günlerde aynı yerde nefes aldığım insanlar konusunda şanslıyım neyseki.Gülsüm öğretmenimde bunlardan biri bir nedenle öğrendiğim doğum günü için akşam acelece yaptığım bir kolye bu.O da benim gibi bu tarz kolyelerden hoşlanıyordu mutlu günlerinde güle güle kullanır inşallah..Beklenilmeyen iyi bir şey daha fazla mutlu ediyor insanı kendimden biliyorum ;)
Bir itiraf; ben yaşlanınca bir çöp evim bir de çöp sınıfım olacak ...:))herşeyi atamayıp biriktiriyorum ya bazılarından daha şanslıyım sınıfımda var benim heyoooooooooooooo heyooooooooo :))bu mause lardan biri bizim evde dün bozuldu ve sınıftaki geçen yıllardan kalan arkadaşlarının yanına geldi ve evrim geçirdi....
Anasınıfları için yaratıcılığın ana malzemesidir artık materyaller...Ne varsa bulup getirir benim miniklerde sınıfa ama malum ilköğretimde çalışıyorum sınıf tek, imkanlar kısıtlı, saklamak dert böyle olunca gelenler sık sık serbest zaman etkinliğinde masanın üzerine dökülüyor ve başlıyor macera.Kimi tuvalet kağıdı rulosundan saat,kimi kutuları kesip biçip enteresan bir işlevi olan bir makine kimi de sadece renklendirip süslediği bir objeyle hayallere dalıp gidiyor.Yaptıkça benden habire malzeme istiyorlar öğretmenim hani bir kapak vardı ben getirmiştim :)) yada pembe düğme görmüştüm onu alsam:))yeşil kartonda lazım ama :)) derken masanın üstü pazar yerine dönüyor .Bende Derya Baykal 'ın Dikili şubesi olarak tüm zorluklara birebir çare silikon tabancamla şenlikteki yerimi alıyorum.Öğretmenim bu düştü!!! Hallederiz !Öğretmenim tutmuyor!!! tuttururuz!derken neler çıkıyor neler....Bu timsah benim fikrim çocuklara sabır aşılayarak kah yorulduklarında parmaklarımı onlar gibi fırça yaparak yeşil yemyeşil uzun upuzun bir suluboya çalışmasının ardından itiraf ediyorum ki ben yaptırdım onlara.Ama dosyamda nerden aldığımı bilmediğim bir timsah resmi görünce bizim de olsun istedim.Herkesin kedisi köpeği olacak değil ya :) Tüm okulda beğendi biliyorum çünkü panoda her seferinde birinin başını timsahın ağzının içinde gördüm yapmayın evladım yırtılır deyip (bugün artık 3 parça halinde elime verdiklerinde oldukça kızdım ama neyse) uzaklaştırdım çocukları...Arada kopan parçalarını yapıştırdık ama bunu ününe ve sevgilerine bağladık doğrusu :)))
Bu çalışmadaki çiçekler gerçek kurutulmuş gül yaprakları,yeşillerse yapma çiçeklerden kesilen yapraklar,ağaç dalları kum havuzuna düşen dal parçaları ,saksıda plastik yer döşemesi(bir işe yarar diye birkaç yıldır dolapta bekliyordu)...
Gökyüzü, Ay ve Yıldızlar” adlı parmak oyunu:Ben uyurken rüyamda (İki el yastık gibi yapılarak baş konur, uyuma hareketi yapılır.) Yıldızları tek tek topluyorum. (Yumruk yapılıp açılıp kapatılır.) 1, 2, 3, 4, 5 (Gösterilen sayıda parmaklar açılır.) Diğer elimle aya dokunuyorum. (Aya dokunma hareketi yapılır.) Başucumdaki saatin zırr sesiyle uyanıyorum. (Uyanma, esneme hareketi yapılır.) Odama süzülen güneş ışığıyla kalkıyor, (Ayaklar hareket ettirilir.) Elimi yüzümü yıkıyor, (El, yüz yıkama hareketi yapılır.) Kahvaltımı yapıyorum. (Parmak uçları birleştirilip ağza doğru götürülerek yeme hareketi yapılır.) * * * * * * * * * * Gece olunca gökyüzünde bir ay (Başparmak gösterilir.) Ve birçok yıldız olur. (İki elin diğer parmakları sallanır.) Yıldızlar ayın etrafında toplanırlar. (İki el birleştirilir. Başparmak ortada, diğerleri sallanır.) Sabah olunca kaybolurlar. (İki el de arkada saklanır.)