21 Mayıs 2012

Bergama(pergamon) da Asklepion 'dayız.....

Dikili'den sıcacık güneşli bir cumartesi çıkıp 30 km uzaklıktaki Bergama'ya gittik.Ama yağmur bizi karşıladı ,rüzgarlı buz gibi bir havada uğurladı.Ama bilmediğim iki şey vardı biri bu havanın gezdiğim yerleri daha etkileyici yapacağı ikinciside Derya beyin dolu dolu rehberliğinde gezeceğim ören yerinin muhteşemliğiydi....
Antik çağın en önemli sağlık merkezlerinden olan Asklepion aynı zamanda dönemin ünlü hekimlerinin  yetiştirdiği bir tıp okulu ve ilk psikiyatri hastanesi olarak tarihe geçmiştir.
Rivayete göre  Asklepion'a girişte''Bütün Tanrıların Kutsiyeti için Asklepion'a Ölüm Girmesi Yasaktır'' yazısı yer almaktaymış.''Viran Kapı'' olarak adlandırılan büyük kemerli kapıda hastalar ilk olarak olarak rahip hekimlerce önce muayene edilir ve ölümcül hastalarla hamileler içeriye kabul edilmezlermiş.kutsal yolun (Via tecra)üzeri kapalıymış ve hastalar asıl kutsal alana kadar hava şartlarından korunurlarmış.Sonra başlayan bu sütunlu yolun son bölümü Roma imparatoru Hadrianus zamanında düzenlenmiş yolun her iki tarafında hastaların iyileşmesine yardımcı olacak her türlü adak ve eşya satılmaktaymış.Şimdide bal  safran vb kavanozların satıldığı bir kaç tezgah turistler için var.





 Radyoaktif özellikleri günümüzde keşfedilmiş sularla yapılan tedavileri ile çok ünlüdür.Hala dışarıda çeşmeden akan sudan içebilir gezerken karşınıza çıkan tarihe tanıklık etmeye devam eden suların sesine kapılabilirsiniz.

Önce daralan sonra yavaş yavaş genişleyen ve üzerinde havalandırma pencerelerinin olduğu bu tünelin elbette böyle yapılmasının yavaş yavaş oksijen alımını artırması yada psikolojik olarak başka bir anlam yüklü olmasıyla elbetteki bir bağlantısı olmalı.....Müzik.çamur banyoları,su ve spa terapileri meditasyon ,telkin,aromaterapi.masaj gibi bir çok alan kullanılarak tedavilerin yapılmış olduğunu düşündüğünüzde sanki günümüzdeki sağlık merkezlerinden bahsediyormuşuz gibi gelebilir size.Bu tedaviler sonunda sağlığına kavuşanlar varlıklarına göre çamurdan altından mermerden hasta organlarının bir heykelini yaptırarak asklepion içinde bir alana gömerek adaklarını yapmış oluyorlarmış.Bunlardan günümüze kalanlar Bergama Müzesinde sergileniyor....







Asklepion daki ünlü tıp ve felsefeci  Galen'den de bahsetmeden olmaz....Bergama(pergamon)da doğan Roma da gladyatörlerin cerahlığını yapan Galen'in 400 eserinden yüzü günümüze kalmıştır....


ve ben öyle şanslıyım ki yıllar önce bu anfitiyatroda Zuhal Olcay ve Bülent Ortaçgil 'in birlikte verdiği bir konseri izlemiş hem mekanın hem de müziğin büyüsüyle bir kez daha leyla olmuş dönüşte dikkatsizliğimle minik bir kaza geçirmiştim....



Azimle  buraya kadar gelen ey okur bu şarkı bana o günlerin anısına senin de sabrına gelsin.......

2 yorum:

  1. :))))))) Şarkımı az sonra dinleyeceğim. Şimdi içerde oğlumla matematik hocası cebelleşiyor, yok 3. dereceden fonksyondu, yok Xkare parentezine alalım, türevdi fonksyondu.... Şarkıyla birlikte gitmeyecek ama sayfan açık, ders bitsin, hemen dinliyorum. Sabra gelince, sınav bebesi anneleri çoook sabırlıdırlar inan bana. Bu arada bebe dediğim koca adam oldu o ayrı konu:) Ayriyettteeen, şu terapi merkezine asıl ben gitmeliyim. Dinlenmeye çook ihtiyacım var. Galen baba gelsin beni müzikle, suyla, kaplıcayla tedavi etsin. (Bizim meslekte baba derslerden birinin eski adı Galenik idi. Galenos babaya saygılar, hürmetler gönderelim.)

    YanıtlaSil
  2. ah ah gözüm şimdiden korktu nede olsa bende 9 yaşında bir oğlan anasıyım x kareli günlere ne kaldı ki:))bu annelerin yükü ne zaman azalıp yorgunluğu geçecek bilmiyorum ama bir masaj hafif bir müzik ve cumburlop havuzla biten bir terapi bulursan beni de ekle listene:))galen baba gelmez ama aç musluğu kapa gözlerini bülent babayıda aç ohhhh oldumu ayak üstü terapi;)

    YanıtlaSil

Bu konuda sen neler düşünüyorsun?Eğer blogger değilsen ''anonim''şeçeneğini tıkla ne düşünüyorsan yaz lütfen..