7 Eylül 2012

İçini dökmece

Her şey bildiği düzende, olduğu gibi geçip gitmeye ben de içinden geçtiğim zamanın getirdiklerine uyum sağlayarak, balık hafızamı sık sık yorarak, bedenime haksızlıklar edip hor kullanıp gece sızlayan bacaklarla yarışan kalbimi sakinleştirip dışına çıkılamayan çemberlerimi yarmak yeni insanlarıda anlamak için(tanımak daha doğru gibi gelse de ben onların yaptıklarının nedenlerini anlamaya sanki daha çok adamışım kendimi bence ,bunu şimdi  şu anda yazarken anlayıverdim ama bu da gerçeği değiştirmez:))sık sık kitap okuyarak ve daha az gülerek(çizgiler aldı başını gitti)büyümemizi bazende çocuklaşmamızı ama nedense en çok da korkaklaşmamızı izleyerek geri sayıyorum...Her şeyi yapmak ,yürürken (tekrar başladım bu da benim klasiğim oldu) kaybolmak,şaşırmak ve mecbur bırakılmadan birilerine selam verip ama hesap vermek istemiyorum:))
 
Gelelim daha kolay anlaşılır olanlara yani görünen de neler olduğuna:okul günlerim başladı,sınıf temizliği ve bir sürü ıvır zıvırın toparlanıp yenilerinin alınması işi tüm haftaya yayıldı,yeni gelen öğretmen arkadaşlarla tanışıldı,kelime oyunu  bile oynandı.Evde her gün düzenli olma çabaları ben okuldayken yalnız kalan oğlumun evde her gün parti vermesiyle zorlaştı:)akıl evde kalıp kahvaltı sabahları soğuma riskine rağmen hep masada hazır bırakıldı ama nedense hep kuş kadar yenildiği görülüp sinirlenildi,yürüyüşlere başlanıldı ,denize girme bu ara  ihmal edildi,gündem her günü nerdeyse kara gün yaptı haberleri açmaktan korkar olundu,geç uyundu ama sabah saat ilk çalışta uyanıldı ama içimin uyanması tatil uygulaması uyanmasına kadar ancak oldu.
İşte tam bu sebeplerden hobi işlerine vakit kalmadı her şey yarım:)Kayra'nında dediği gibi ikizlerimya her şey ondan:)bir bahenemin olması güzel saçma olması farketmez...

2 yorum:

Bu konuda sen neler düşünüyorsun?Eğer blogger değilsen ''anonim''şeçeneğini tıkla ne düşünüyorsan yaz lütfen..